Almanya-Bad Kreuzncah, Parkhotel Karhaus: Atatürk Salonu Almanya-Bad Kreuzncah, Parkhotel Karhaus: Atatürk Salonu Atatürk Salonu, Almanya’nın Bad Kreuznach kentinde bulunan Parkhotel Kurhaus’tadır. Alman İmparatoru II. Wilhelm, 15 Ekim 1917’de İstanbul’a gerçekleştirdiği üçüncü ziyaretinden sonra, I. Dünya Savaşı’ndaki Alman savaş cephelerini ziyaret etmek üzere Sultan Reşat’ı Berlin’e davet etti. 73 yaşında olan Sultan Reşat rahatsız olduğundan, yerine kendisini temsilen Veliaht Mehmet Vahdeddin’i gönderdi. Aralık 1917’de Almanya’ya giden Veliaht Şehzadesi Vahdettin ile ona eşlik eden delegasyonda orduyu temsilen Mustafa Kemal Paşa (Atatürk) da yer aldı. Atatürk, I. Dünya Savaşı’nda Osmanlı ordusunun en önemli generaliydi ve düşmanın yenildiği Gelibolu’daki savaşı başarıyla yönetmişti. Bu nedenle “Anafartalar Kahramanı” ve “İstanbul’un Kurtarıcısı” olarak ünlenmiş, itibar ve saygınlık kazanmıştı. Trenle Almanya’ya giden heyet, Bad Kreuznach İstasyonunda Alman imparatorluk ailesinin bir üyesi tarafında bando eşliğinde askeri törenle karşılandı. Bir otomobille karargâha geldiler. O dönemki Alman genel karargâhı, 1913’te inşa edilen ve şu an Parkhotel Kurhaus olarak kullanılan binaydı. Burada heyet için bir davet veren imparator, Mustafa Kemal Paşa ile Çanakkale savaşlarındaki askeri başarıları hakkında konuştu. Paşa’ya siz Çanakkale savaşlarının kahramanı değil misiniz diyerek övgülerde bulundu. Ona birinci rütbeden bir nişan verdi. Atatürk ve Osmanlı heyeti Almanya ziyareti sırasında sadece Bad Kreuznach’ta kalmadı. Krupp ailesine ait Almanya’daki en önemli çelik fabrikasının bulunduğu Essen’geçti. Heyet Krupp ailesine ait villada büyük bir resepsiyonla ağırlandı. Bu ziyaret sonrası Berlin’e gittiler. Orada bir hafta boyunca kaldılar. Berlin’de bulundukları sırada imparatoriçe dâhil imparator ailesine mensup birçok kişiyle buluştular. Çeşitli temaslarda bulundular. Basın toplantılarına katıldılar. Atatürk dini konularda oldukça liberal ve özgürlükçüydü. Bu nadanla sadece bir gelenek olarak gördüğü Neol pazarlarını da gezdiler. Yeni yıl kutlamalarından sonra ülkelerine döndüler.[1] Eski karargâh olan Bad Kreuznach’taki Parkhotel Kurhaus binası yıllar içinde çok sayıda önemli konuğu ağırlamış. En önemli konuklarından birisi de Atatürk olmuş. Atatürk’ün 1917’deki bu ziyaretin anısına, 1997’de şimdi otel olarak kullanılan binada bir Atatürk salonu açıldı. Otelde Atatürk salonu açılmasının fikir sahibi, 1973-1997 yılları arasında Mainz’da Başkonsolosu olarak görev yapan Gürsel Demirok’tur. Gürsel Demirok bu düşüncesini, Bad Kreuznach Belediye Başkanı Ebbeke ile otelin Hırvat kökenli sahibi Gojko Loncar’a iletir. Her ikisi de talebi olumlu karşılarlar. Bunun üzerine, otelin en görkemli salonlarından biri olan “Sempati Salonu”nun adının “Atatürk Salonu” olarak değiştirilmesi ve açılışının 23 Nisan 1997 tarihinde yapılması kararlaştırılır. Bu karar doğrultusunda yapılacak çalışmaları bir basın toplantısıyla açıklarlar. Bu açıklamalar, Türk ve yerel Alman basınında “Ata’nın anıları canlandırılıyor” (Hürriyet), “Dostluğa Mustafa Kemal’in İmzası” (Milliyet), “Atatürk’ün Hatırasına Almanlar da Sahip Çıktı” (Sabah), “80. Yıl Hatırası” (Türkiye), “Türkiye Cumhuriyetinin Kurucusu 1917 yılında Şehrin Şeref Defterini İmzaladı” (Öffentlichcr Anzeiger), “Türklerin Atasının Anısına Salon” (Allgemeine Zeitung) gibi başlıklarla yer alır. Projeye, T. C. Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreteri Orgeneral İlhan Kılıç ile Genelkurmay İkinci Başkanı Orgeneral Çevik Bir ve T.C. Bonn Büyükelçisi Volkan Vural da destek verir. İç mimar Barbel Mietzschke ve tasarımcı Galip Yılmabaşar’ın katkılarıyla, Atatürk Salonu hazırlanmaya başlanır. Atatürk Salonu, Alman ve Türk arşivlerinden temin edilen belgelerin örnekleri ile fotoğrafları, Atatürk’ün yaşam ve devrimlerini, Türkiye Cumhuriyeti’nin doğuşunu ve Türk-Alman dostluğunun tarihini anlatan bir kompozisyon içinde düzenlenir. Salona Atatürk’ün “Yurtta Barış Dünyada Barış” özlü sözü ile birlikte bir maskı asılır. Otelin girişine de Atatürk’ün maskının da yer aldığı yazıt konulur. Yazıta, “Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu ve ilk Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk (1881-1938) o tarihte Almanya’nın Genel Karargâh binası olan bu otelde 19-20 ARALIK 1917 tarihinde kalmışlardır. 23 NİSAN 1997” ibaresi altın varak harflerle Almanca ve Türkçe yazılır. Atatürk salonunun ve yazıtının açılışı, TBMM’nin ilk açılış tarihi ve Atatürk’ün çocuklara armağan ettiği Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı olan 23 Nisan 1997 tarihinde yapılır. Tören mekânı, T. C. Kültür Bakanlığı’nca gönderilen Atatürk fotoğraflarıyla donatılır. Bini aşkın Türk ve Alman konuğun katıldığı açılış töreninde, T. C. Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreteri Orgeneral İlhan Kılıç ve heyeti, Türkiye Bonn Büyükelçisi Volkan Vural, Rhe-inland-Pfalz Eyaleti İçişleri Bakam Walter Zuber, Mainz Başkonsolosu Gürsel Demirok, Frankfurt Başkonsolosu Şafak Göktürk ve Bad Kreuznach Büyükşehir Belediye Başkanı Rolf Ebbeke de hazır bulunur. Törende konuşma yapan kişilerden Belediye Başkanı Rolf, Bad Kreuznach şehrinin “Demir Defteri”ni de tanıtır. Defterin baş kapağının I. Dünya Savaşındaki müttefikleri simgelediğini açıklar. Defterin, Veliaht Vahdeddin, Mustafa Kemal Paşa ve Zeki Paşa imzalarının yer aldığı sayfası ile 1918 yılında Bad Kreuznach’daki sel felaketi üzerine Osmanlı Sultanı V. Reşat’ın Bad Kreuznach halkına yaptığı 10 000 Mark’lık yardım yapışını, o tarihlere ait fotoğraf ve gazete haberleri dia ile yansıtır. Eyaleti İçişleri Bakanı Walter Zuber, yüzyıllardır gelişen Türk-Alman ilişkilerinin her iki ülkede Cumhuriyetin kurulmasından sonra daha da pekiştirildiğini; bunu baştan beri Weimar Cumhuriyeti ve Cumhurbaşkanı Friedrich Ebert ile yakın temas içinde olan Mustafa Kemal Atatürk’ün sağladığını anımsattı. Türkiye Cumhuriyetinin ilân edilmesinden sonra Atatürk’ün desteğiyle yeni başkent Ankara’da ilk büyükelçiliğini açan devlet Almanya olmuştur. Kalıcı bir Türk-Alman dostluğu için değerli katkılarda bulunan Atatürk, demokrasinin ilanı, laiklik ilkesi, kıyafet ve harf devrimleri ile modern Türkiye’nin geleceğini çizmiştir. Bu da İslam ile Batı kültürleri arasında alışverişi sağlamış, Türkiye’yi Batı’ya bağlamıştır. Hitler döneminde, ülkeniz ve Cumhurbaşkanınız Atatürk, Alman sanatçılarına, bilim adamlarına ve siyasi nedenlerle kaçanlara Türkiye’de sığınma hakkı vererek Alman halkına duyulan dostluğu kanıtlamıştır.” diyerek, Büyük Önder Atatürk’ün dünyada çok önemli bir devlet adamı ve dahi olduğuna değindi.[2] Türkiye’nin Bonn Büyükelçisi Volkan Vural, “Bu etkinliğin çok büyük bir önem taşıdığını, yaşamları sırasında efsanevi hale gelmiş birçok liderin bugün kendi ülkelerinde dahi hatırlanmadığını, Ulu Önder Atatürk’ün ise ölümünün üzerinden 60 yıla yakın bir zaman geçmesine rağmen Türk halkının gönlünde sevgi ve hayranlıkla yaşamakta olduğunu’ belirtti” [3] Konuşmaları sonra, Bad Sobernheim Türk Öğrenciler Korosu, Atatürk ve Türkiye konulu şarkılar seslendirdi. Mainz Türk Kültür ve Sanat Grubu Türkiye’nin Gaziantep yöresine özgü oyunlarının; Bad Kreuznach Caz Dans Grubu, modern dans sunuşlarını yaptılar. Bu sunuşları takiben, Atatürk Yazıtı’nın açılışı T. C. Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreteri Orgeneral İlhan Kılıç ve Rheinland-Pfalz Eyaleti İçişleri Bakanı Walter Zuber, Atatürk Salonu’nun açılışı ise T.C. Bonn Büyükelçisi Volkan Vural, İçişleri Bakanı Walter Zuber ve Belediye Başkanı Rolf Ebbeke tarafından yapıldı. Atatürk Salonu ve Yazıtı’nın açılış töreni de Türk ve Alman basınında geniş bir yankı bulur. “Bad Kreuznach’ta Muhteşem Açılış” (Hürriyet), ”Bad Kreııznach’da Tarihi Gün” (Milliyet), “Almanlardan Atatürk’e Saygı” (Sabah), “Bad Kreuznach’da Anlamlı Açılış” (Türkiye), “Türk Ulusunun Gözleri Kurhaus’a Çevrilmişti. Atatürk Ziyaretinin 8O.Yıl Açılış Törenine Büyük İlgi Vardı.” (Offentlicher Anzeige), “Atatürk Salonu Çocuklara Armağan Edildi” (Allgemeine Zeitung) gibi başlıklarla çıkan haberler yayımlanır. Ayrıca 21-27 Nisan 1997 tarihleri arasında Bad Kreuznach Parkhotel Kurhaus’da bir Türk Haftası gerçekleştirilir. Türk Haftası, Atatürk Sempozyumu ile sona erer. Almanya Atatürkçü Düşünce Derneği Genel Başkanı Dursun Atılgan’ın yönettiği sempozyumda Anadolu Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Ahmet Mumcu’nun, “Almanya Gezisinin Atatürk Üzerindeki Etkileri”, yazar Dr. Dietrich Gronau’nun “Alman Yazarlarının Eserlerinde Atatürk ve Genç Türkiye Cumhuriyeti”, gazeteci ve yazar Dr. Yüksel Pazarkaya’nın “Türkiye Cumhuriyeti’nin Temeli Kültürdür” ve Deutsche Welle Redaktörü Dietrich Schlegel’in “Weimar Cumhuriyeti Dönemi Basınında Türkiye” konulu tebliğleri beş yüzü aşkın davetli tarafından ilgiyle izlenir. Atatürk Salonunu sonradan ziyaret eden kişilerden, o dönemki TBMM Başkan Vekili Uluç Gürkan, Türkiye Cumhuriyeti Kültür Bakanı İstemihan Talay ille birlikte salonu ziyaret ettikten sonra “kendimi Anıtkabir’i ziyaret ediyormuş gibi hissettim” demiştir. Zülfü Livaneli ile yakın arkadaşı Yunan şarkıcı ve siyasetçi Maria Farantouri de 9 Mayıs 1997 tarihinde Parkhotel Kurhaus’taki Atatürk Salonu’nu ziyaret etmişlerdir. Farantouri, Özel Deftere “Şarkılarımı Türk-Yunan dostluğunun kurucuları Atatürk ve Venizelos’a adıyorum.” yazmıştır. Zülfü Livaneli Türkiye’ye dönüşünde Milliyet’teki köşesinde kaleme aldığı 18 Mayıs 1997 tarihli “Park Otel’de Atatürk Salonu” başlıklı yazısında salon ile ilgili izlenimlerini, “Bu salonun hiç de dar milliyetçilik kalıpları içinde düşünülmediğini, tarihe tanıklık eden bir kültür ortamı içinde bulunduğumuzu düşündüm ve sevinç duydum” demiştir. Atatürk Salonunu ziyaret eden Juliette Möhring isimli genç bir Alman bayan ise, Özel Deftere “Hayatımda hiçbir resim beni, dünyada ilk kez oy hakkı kazanan kadınlar olan Türk kadınlarının seçmen sandığı önündeki resmi kadar etkilemedi. Umarım Alman mentalitesi bu tarihi olayı örnek alır ve ben de Türk kadınlarından bir şeyler öğrenebilirim.” Yazarak duygularını ifade etmiştir. Projenin fikir sahibi Görsel Demirok, Atatürk salonuyla ilgili çalışmaları geniş kitlelere duyurmak için “Atatürk, Modern Türkiye’nin Kurucusu Almanya’da” (Ekim 1998, Almanya) adlı bir kitap da yazmıştır. Türkçe ve Almanca hazırlanan kitapta, Atatürk Salonu’nda yansıtıldığı gibi bir taraftan Atatürk’ün yaşam ve devrimleri diğer taraftan Atatürk’ün Almanya gezisi dâhil, Türk-Alman ilişkilerinin tarihçesi tarihi belge ve fotoğraflarla anlatılmıştır. Ayrıca, salonun açılış töreninde yapılan konuşmalara ve Atatürk Sempozyumunda sunulan tebliğlere fotoğraflarla yer verilmiştir. [4],[5] Atatürk’e büyük hayranlık duyan, otelin o dönemki sahibi Hırvat asıllı Gojko Loncar, Atatürk salonu sürecini şöyle anlatıyor: “Bir görüşmede Türkiye’nin eski Mainz başkonsolosu böyle bir projeye nasıl baktığımız sordu. Bizim için açık bir karardı. Hiç düşünmeden burada böyle bir salon açılmasına onay verdim. Bir salonu dekore ettik. Bir dizi hazırlık yaptık. Bu süre içerisinde otel devasa bir Türk merkezine dönüştü. Bir hafta içinde otelde beş bin konuğumuz vardı. Sergiyi ziyaret etmek ve salonu görmek için geldiler. Muhteşem bir haftaydı. İnsanlar sürekli geliyor buraya. Yılda bu amaçla 500’den fazla konaklama alıyoruz. Sadece Almanya’dan değil tüm Avrupa’dan, Hollonda’dan gelenler var. İtalya’dan Türk konuklarımız oluyor. Benelüks (Belçika, Hollanda ve Lüksemburg) ülkelerinden, Norveç’ten. Çünkü buranın Avrupa’daki tek Atatürk salonu olduğunu biliyorlar. Biz bundan çok memnunuz. Sadece Atatürk’ün ‘yurtta barış dünyada barış’ sözü bile muhteşem bir ifade. Bu nedenle o benim için büyük bir Avrupalı. Çok az insan Avrupa için ya da tüm dünya için böyle pozitif bir tutuma sahip.”[6] Bugün Parkhotel Kurhaus’un Almanya’daki Türklerin büyük ilgi gösterdikleri, Türk kuruluşlarının çeşitli sosyal ve kültürel etkinlikler düzenledikleri bir mekâna dönüşmüştür. Atatürk Salonu Görselleri [1] DW Türkçe, YouTube, “Atatürk 100 yıl önce Almanya’daydı – DW Türkçe”, 26.10.20217, erişim: 13.10.2024 [2] Toplum24, “Atatürk’ün Almanyaya Gelişinin 100. Yılında…”, 30.08.2017, erişim: 13.04.2024 [3] Atatürk Araştırma Dergisi, atamdergi.gov.tr., Zekiye Kopaçlı “Atatürk’ün Almanya’ya Yaptığı Ziyaretin 80. Yıldönümü Münasebetiyle Almanya’da Parkhotel’de Açılan Atatürk Köşesi”, erişim: 13.10.2024 [4] Medya Günlüğü, Gürsel Demirok “Almanya’daki Atatürk Salonu”, 23.04.2024, erişim: 12.10.2024 [5] Toplum24, “Atatürk’ün Almanyaya Gelişinin 100. Yılında…”, 30.08.2017, erişim: 13.04.2024 [6] DW Türkçe, YouTube, “Atatürk 100 yıl önce Almanya’daydı – DW Türkçe”, 26.10.20217, erişim: 13.10.2024 (Atatürk Salonu Görselleri de Aynı Kaynak)
Almanya-Bad Kreuzncah Kent Arşivi: Bad Kreuznach Kent Defterinde (Das Eisernen Buch, Bad Kreuznach) Atatürk’ün Adı ve 1917 Yılındaki İmzası Almanya-Bad Kreuzncah Kent Arşivi, Demir Defter: Mustafa Kemal Paşa (Atatürk) Adı ve 1917’deki İmzası Bad Kreuznach, “Demir Defter”, Mustafa Kemal Paşa (Atatürk) Adı ve İmzası[1] Atatürk’ün adı ve 1917’deki imzası, Almanya’nın Bad Kreuznach kentindeki Demir Defter’de bulunuyor. Aralık 1917’de Almanya’ya giden Veliaht Şehzadesi Vahdettin ile ona eşlik eden delegasyonda, orduyu temsilen Mustafa Kemal Paşa (Atatürk) da yer almıştı. Heyet ilk iki gün, Almanya’nın Bad Kreuznach kentinde bulunan, o dönemki Alman genel karargâhı olan ve şu an Parkhotel Kurhaus olan binada konaklamışlardı. Atatürk’ün bu ziyareti anısına otelde, 23 Nisan 1997’de bir “Atatürk Salonu” açıldı. Atatürk Salonu açılması fikrinin sahibi, 1973-1997 yılları arasında Türkiye’nin Mainz Başkonsolosu olarak görev yapan Gürsel Demirok idi. Görsel Demirok, Atatürk Salonu’nun açılması sürecinde önce Bad Kreuznach Belediye Başkanı Ebbeke ve otelin Hırvat kökenli sahibi Gojko Loncar ile görüşür. Kreuznach Belediye Başkanı Ebbeke ilk öneriyi dikkat çekici bulduğunu ifade ederek, Atatürk’ün söz konusu ziyaretiyle ilgili kendi kaynaklarında araştırmalarda bulunacağını söyler. Bir süre sonra tekrar görüştüklerinde Belediye Başkanı, araştırmaları sırasında, Mustafa Kemal Paşa dâhil Türk heyetinin 1917’de Bad Kreuznach ziyaretleri sırasında şehre gelen önemli şahsiyetlerin imzaladığı şehrin “Demir Defteri”ni de imzaladıklarını saptadığını belirtir. Başkonsolos Gürsel Demirok, Belediye Başkanı Ebbeke ve Otel Sahibi Gojko Loncar yaptıkları görüşmeler sonunda Park otel Kurhaus’ta Atatürk Salonu açılmasını kararlaştırırlar. Kararlarını ve bu konuda yapılacak çalışmaları açıkladıkları bir basın toplantısı düzenlerler. Bu basın toplantısında, Belediye Başkanı 1917’deki ziyaret sırasında Mustafa Kemal (Atatürk) dâhil olmak üzere Türk heyet üyelerinin imzalarının bulunduğu, şehrin ”Demir Defteri”ni de basın mensuplarına gösterir. Yerel Alman basınında bu açıklamalar, “Türkiye Cumhuriyetinin Kurucusu 1917 yılında Şehrin Şeref Defterini İmzaladı” (Öffentlichcr Anzeiger), başlığıyla yer alır.[2] Atatürk’ün Almanlar için önemini “Bugüne kadar Türkiye’nin Batıya açılmasıyla bağlantılı olan her şey bizim açımızdan Atatürk’ün adıyla bir biçimde bağlantılı. Sonra da bu konuda çalışmış başka politikacılar da olmasına karşın, Atatürk Türkiye’nin Batı’ya açılmasında sembol bir isim oldu” sözleriyle ifade eden Alman tarihçi Dr. Michael Vesper, Bad Kreuznach kent arşivinde yer alan Demir Defter ve defterdeki isim ve imzalar konusunda da şu açıklamaları yapıyor: ”Bad Kreuznach kent halkı, İmparatorun tüm genelkurmayı ile birlikte merkez karargâhı 1917 Şubatı’nda Bad Kreuznach’a gelmiş olmasından ve I. Dünya Savaşı’nı buradan komuta etmesinden gurur duymuşlardı. Tüm bölgede generaller ve diğer ordu mensupları konaklıyordu. Bu bölge halkı için büyük bir olaydı. O dönemki şehir idaresi ziyaretçiler için bir ziyaretçi defteri hazırlamaya karar vermiş ve savaş esnasında tutulduğu için buna “Demir Defter” adını vermişlerdi. Savaş dışındaki defterlere ise “Altın Defter” adı veriliyor. Defterin metal kapağında ittifak devletlerinin armaları vardır. Avusturya Macaristan İmparatorluğuna ait çift başlı kartal, Alman imparatorluğunun kartalı, Bulgar krallığının sembolü ve II. Abdulhamid’in tuğrası. Demir Defter öncelikle bölgede konaklamış generalleri ve diğer ordu mensuplarını içeriyor. Ama ayrıca karargâha gelmiş ziyaretçilerin de kaydı tutulmuş. Bu ziyaretçiler arasında Vahdettin ve Mustafa Kemal de yer alıyor. 19 Aralık 1917 tarihinde kendi el yazıları ile Demir Defter’e kayıtları yapılmış. Demir Defter’de Veliaht Vahdettin ve Mustafa Kemal Paşa’nın imzaları da yer alıyor. En altta ise Almanca yazılmış şekilde Osmanlı heyetindeki isimler görülüyor. Bu da onların o dönemde burada olduklarının tarihi bir kanıtı. Bad Kreuznach Kent Arşivi, Demir Defter(Ön ve Arka Yüz)[4] Kreuznach kent arşivinde o ziyarete ilişkin başka belgeler de bulunuyor. Ziyarete ilişkin bir haber 20 Aralık 1917 tarihli bir gazete kupüründe (Norddeutcshe Allgemeniene Zeitung, 20.12.2017) yer alıyor.[3] [1] Medya Günlüğü, Gürsel Demirok “Almanya’daki Atatürk Salonu”, 23.04.2024, erişim: 12.10.2024 [2] , [3] DW Türkçe, YouTube, “Atatürk 100 yıl önce Almanya’daydı – DW Türkçe”, 26.10.20217, erişim: 13.10.2024 [4] regionalgeschichte.net, Autorin (Yazar): Franziska Blum-Gabelmann, Stadtarchiv Bad Kreuznach ” Das Eiserne Buch der Stadt Bad Kreuznach (Bad Kreuznach şehrinin Demir Kitabı)”, 06.01.2021, erişim: 13.10.2024
Afganistan-Kâbil : Atatürk Ulusal Çocuk Hastanesi (Atatürk Children Hospital) Afganistan-Kâbil : Atatürk Ulusal Çocuk Hastanesi Atatürk Ulusal Çocuk Hastanesi, 1983 yılında açıldı. 1991’de Türkiye’nin yardımıyla çocuk hastanesine dönüştürüldü ve ismi Atatürk Çocuk Hastanesi olarak değiştirildi. Hastane 200 yataklıdır. [1] Hastane, Afgan Halk Sağlığı Bakanlığı tarafından yönetiliyor. Zengin Şehre Nev semtinde, Fransız Kabil Üniversitesi’ne çok yakın bir konumda ve Çocuk Tıp Enstitüsü’nün yanındadır.[2] Hastane, 2011’de TİKA tarafından kapsamlı bir tadilattan geçirildi. Hastanenin tadilat, kısmi işletme ve donanımı için 2 milyon USD harcandı. 2012 yılı içinde başlayan tadilat ve tamirat çalışmaları iki bloğun tadilatı, ameliyathane, havalandırma ve oksijen sistemleri, genel ısınma sistemleri ve yeni cihazların kurulumuyla tamamlandı.[3] Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA), Afganistan’ın en büyük ikinci hastanesi olan “Atatürk Milli Çocuk Hastanesi ”ne 2024 yılında yaptığı tıbbi donanım desteğiyle de Ultrasound ECHO cihazı, 10 adet hasta monitörü ve 50 adet elektrik, oksijen, hava ve hastaların nefes borusunu temizleme işlevi gören hasta başı üniteleri teslim etti. Hasta başı üniteleri sayesinde hastane, taşınabilir oksijen tüplerine olan bağımlılığından kurtularak acil durumlara daha etkili ve hızlı müdahale olanağına kavuştu. Atatürk Ulusal Çocuk Hastanesi, devlet hastanesi statüsünde olması nedeniyle genellikle maddi olanakları yetersiz hastalara hizmet veriyor. Yeni temin edilen tıbbi donanım sayesinde hastane, daha önce özel hastanelere başvurmak zorunda kalan hastalara ücretsiz olarak tahlil olanağı sunarak önemli bir gereksinimi de karşılıyor.[4] 18-26 Nisan 2024 tarihlerinde, Türkiye’den giden Afganistan Kabil’deki Atatürk Çocuk Hastanesine giden “Yeryüzü Doktorları” ise çocuk cerrahisi alanlarında 34 zorlu ameliyat ve 80 hastanın tedavisini gerçekleştirdi. Vakalar yereldeki şartlarda tedavi ya da ameliyat olamayan hastalardı. Bu yüzden ameliyatlar esnasında yerel sağlık çalışanlarına yönelik eğitim de verildi.[5] [1]TRT Haber, “Atatürk’ün adı Afganistan’da çocuk hastanesinde yaşatılıyor”, 10.11.2021, erişim: 31.01.2025 [2]Wikipedia, “Atatürk Çocuk Hastanesi”, erişim: 31.01.2025 [3]ARTI 49,”Kabil Atatürk Çocuk Hastanesi 2 milyon dolara yenilendi”, erişim: 31.01.2025 [4]TİKA, “Afganistan’daki Atatürk Çocuk Hastanesine Tıbbi Donanım Desteği”, 05.02.2024, erişim: 31.01.2025 [5]X, Yeryüzü Doktorları @YYD_tr, “Geçtiğimiz 18-26 Nisan tarihlerinde…”, May 9, 2024 , erişim: 31.01.2025
ABD-New York, Türkevi: ATKB Atatürk Okulu (TWLA Ataturk School New York) ABD-New York, Türkevi: ATKB Atatürk Okulu (TWLA Ataturk School New York) ATKB Atatürk Okulu (TWLA Ataturk School New York), ABD’nin New York kentindeki Türkevi Binasında faaliyet göstermektedir. Amerika Türk Kadınlar Birliği’nin himayesindeki bir eğitim kurumudur. Amerika Türk Kadınlar Birliği (ATKB), Amerika’da Türk dili ve kültürünü yaşatmak ve yaymak için tamamen gönüllü, Atatürk ilke ve Cumhuriyet’in değerlerine bağlı, Türk Milleti’nin ulusal, ahlaki, insani, manevi ve kültürel değerlerini benimseyen çağdaş Türk kadınları tarafından kurulmuş ve yönetilmekte olan, kar amacı gütmeyen ve bir organizasyondur. 17 Eylül 1958 tarihinde kurulmuştur. Aynı zamanda New York Atatürk Okulu’nu bünyesinde barındırmaktadır.[1] Atatürk Okulu, Atatürkçü eğitimi ilke edinen ilk eğitim kurumu olarak 1971 yılında kuruldu. Bu tarihte, Rockefeller Center’deki Konsolosluk binasında Başkonsolos Sayın Sait Saipoğlu’nun desteğiyle, 30 öğrenci ile eğitime başladı. Ertesi yıl öğrenci sayısının artması üzerine, New York Theological Seminary binasında kiralanan dershanelerde öğretime devam etti. 1974’te Birleşmiş eMilletler Uluslararası Okulunun bulunduğu binada dört dershane kiralanarak eğitime üç yıl süreyle burada devam etti. 1977 yılında New York Türkevi binasının satın alınmasından sonra, Türkiye’nin Birleşmiş Milletler Daimi Temsilcisi Büyükelçi İlter Türkmen ve zamanın Başkonsolosu Sıtkı Coşkun’un destekleriyle New York Türkevi Binasına taşındı. Okul, hafta sonu okulları kategorisindeki bir okuldur. 2022 yılından itibaren çevrimiçi ve yüz yüze eğitime geçmiş olup, tüm Amerika ve Kanada‘dan öğrenci kabul etmektedir. Yüz Yüze eğitimleri, New York’take Eleanor Roosevelt High School’da verilmektedir. Okulda, Ekim ayında başlayıp ve Haziran ayinin ikinci haftası dâhil olmak üzere toplam 37 haftayı içeren bir eğitim programı uygulanıyor. Her Cumartesi günü saat 11:00-14:00 saatleri arasında eğitim-öğretim, kültürel ve sosyal faaliyetlerini aralıksız sürdürmektedir. 5 – 14 yaşları arasındaki öğrencilere Türkçe okuma ve yazmayı, Atatürk ilke ve inkılaplarını, ulusal ve manevi değerleri, Türk tarihi, kültürü, müzik ve danslarını başarı ile öğrenilmektedir. Mezun öğrenciler, olduklarında uygulanan Türkçe Yeterlilik sınavından 85 ve üzeri puan almaları durumunda 3.5 yabancı dil kredisi alabilmektedirler. [2] New York yeni Türkevi [1] [1]Amerika Türk Kadınlar Birliği (Turkish Women’s League of America), “Hakkımızda”, erişim: 02.02.2025, https://atkb.org/tr/hakkimizda-2/ [2]ATKB Atatürk Okulu New York (TWLA Ataturk School New York), “Hakkımızda”, erişim: 02.02.2025, https://ataturkokulu.atkb.org/map/hakkimizda/ [3] Görsel: TRT Haber, “New York’taki yeni Türkevi binası açıldı”, erişim: 02.02.2025
ABD-Michigan, Wixom: Atatürk Park ABD-Michigan, Wixom: Atatürk Park Atatürk parkı, ABD’nin Michigan eyaletinin Wixom kentindedir. Parkı TACAM yaptırmıştır. Kısa adı TACAM olan Michigan Türk-Amerikan Kültür Derneği (Turkish American Cultural Association of Michigan), 1972 yılında kuruldu. Kar amacı gütmeyen, kamu yararına çalışan bir kuruluştur. Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün “Kültür, Türkiye Cumhuriyeti’nin temelidir” felsefesini benimsemiştir. TACAM’a göre Atatürk’ün kültür anlayışı, “ulusun yaratıcı mirasının yanı sıra dünya medeniyetinin en iyi değerlerini de kapsar. Kişisel ve evrensel hümanizmi vurgular.” TACAM’ın amacı, Michigan Eyaleti’nde ve diğer yerlerde Türk toplumunun ekonomik, sosyal, eğitimsel, genel refahını ve diğer insani faaliyetlerini iyileştirmeyi amaçlayan programları teşvik etmek, desteklemek, planlamak ve yürütmektir.[1] TACAM, 2008 yılında ABD’de yaşayan Türklerin bağışıyla satın aldıkları 14,5 dönüm büyüklüğündeki ormanlık araziyi, Mustafa Kemal Atatürk’ün anısına parka dönüştürdü. Parka Atatürk’ün adını vererek, yeni nesil Türk kökenlilerin ve genel olarak Amerikan halkının, onun ilkeleri ve Türk tarihine katkıları hakkında farkındalık yaratmayı amaçlayan TACAM, Atatürk park projesinin bağışçılarının adlarını, park girişindeki bağış ağacının yapraklarına yazıyor. Bağış ağacında, bağış miktarına göre üç düzeyde yaprak bulunuyor; 100-499$ için bakır yapraklar, 500-999$ için gümüş yapraklar ve 1000$ için altın yapraklar ve 2000$’ın üzerindeki bağışlar için daha büyük plakalar.[2] Atatürk Parkı’nda Atatürk’ün yaşamını, başarılarını, ilkelerini, devrimlerini ve Dünya liderlerinin Atatürk hakkında söylediği sözleri içeren 6 farklı noktada bilgilendirme panoları ile koşu parkurları, dinlenme ve sergi alanları ve piknik yerleri bulunuyor. Parkı’nın girişinde de büyük bir Atatürk büstü vardır. Açılışı 19 Mayıs 1919’un 100. yılı olan 19 Mayıs 2019’da yapıldı. [3] Açılışta TACAM Başkanı Mehmet Yaya, eski TACAM Başkanı ve Atatürk Parkı komitesi başkanı Nilüfer Esen-Bilgin, Oakland Üniversitesi Siyaset Bilimi Bölüm Başkanı Prof. Paul Kubicek ve Michigan’daki Türkiye Onur Konseyi Nurten Ural birer konuşma yaptı. Konuşmaların ardından Atatürk heykelinin açılış kurdelesi kesildi ve törene katılan konuklar parkı gezdi.[4] ABD, Michigan, Atatürk Park Görselleri [5] [1] TACAM, “Hakkında”, erişim: 11.10.2024 [2] TACAM, “Atatürk parkı”, erişim: 11.10.2024 [3] TELE1, “Türkiye dışında en büyük Atatürk Parkı, ABD’de Michigan’da açılıyor”, 04.05.2019, erişim: 11.10.2024 [4] TACAM, “Opening of Ataturk Park (Atatürk Parkı’nın Açılışı)”, erişim: 11.10.2024 [5] Görsel: TACAM, “Atatürk Park”, erişim: 11.10.2024
ABD-Virginia, Lorton: Atatürk Yolu (Ataturk Way) ABD-Virginia, Lorton: Atatürk Yolu (Ataturk Way) Ataturk Way (Atatürk Yolu), Amerika Birleşik Devletleri’nin Virginia eyaletindeki Fairfax County kentinde bulunan “Lorton” yerleşim yerindedir. Whitsell Way’in Waldren Dr. ile kesiştiği yerden başlar. Lorton’daki Atatürk Yolu, Google Harita ölçümlerine dayalı olarak, yaklaşık 154,46 m (506,74 fit) uzunluğundadır. Görsel[1] [1] Timur Özkan, “Dünyada Atatürk’ün Adıyla Karşılaşabileceğiniz Yerler”, Ocak 2025, erişim: 31.01.2025
Yeni Zelanda-Wellington, Pukeahu National War Memorial Park (Pukeahu Ulusal Savaş Anıtı Parkı), Türk Anıtı: Atatürk’ün Gelibolu’da Yaşamını Yitirenlerin Annelerine Seslenişi Yeni Zelanda-Wellington, Pukeahu National War Memorial Park (Pukeahu Ulusal Savaş Anıtı Parkı), Türk Anıtı: Atatürk’ün Gelibolu’da Yaşamını Yitirenlerin Annelerine Seslenişi Atatürk’ün Çanakkale Savaşlarında Gelibolu’da yaşamını yitirenlerin annelerine seslenişi, Yeni Zelanda’nın başkenti Wellington’daki Pukeahu Ulusal Savaş Anıtı Parkı’nda bulanan ve açılışı Mart 2017’ yapılan Türk Anıtında yazılıdır. Anıtın açılış törenine Yeni Zelanda Kültür ve Miras Bakanı Barry’nin yanı sıra Gazi İşleri Bakanı David Bennett, Wellington Belediye Başkanı Justin Lester, Türkiye’nin Wellington Büyükelçisi Ahmet Ergin, siyasi parti temsilcileri, askeri yetkililer ve Türk vatandaşları katıldı.[1] Pukeahu Ulusal Savaş Anıtı Parkı, Yeni Zelanda Hükümeti’nin I. Dünya Savaşı’nın 100. yıl dönümünü anmak için yaptırğılmış ve I. Dünya Savaşı Gelibolu çıkarmalarının yüzüncü yılı 18 Nisan 2015’te için açılmıştır.[2] Pukeahu Ulusal Savaş Anıtı Parkı’nda bulunan ve Mart 2017’de açılan Türk Anıtı, Yeni Zelandalı sanatçı Matt Gauldie tarafından tasarlandı. Anıtta Mustafa Kemal Atatürk’ün uzlaşma sözcükleri ve Gelibolu’daki orijinal Lone Pine’dan türemiş bir Türk kızılçamı (Pinus brutia) yer alıyor. Atatürk’ün uzlaşma sözcükleri olan Çanakkale Savaşlarında Gelibolu’da yaşamını yitirenlerin annelerine seslenişi bronz plaka üzerinde İngilizce olarak yazılıdır. Ağaç ise, bronz plakanın hemen arkasında yer alıyor. Kızıl kahverengi cilalı beton kaidenin üzerinde ise, Gelibolu sahillerinden getirilen taşlar kullanılmıştır.[3] Türk Anıtında bulunan Atatürk’ün Çanakkale Savaşlarında Gelibolu’da yaşamını yitirenlerin annelerine seslenişi, İngilizce olarak şu şekildedir: İngilizce: Those heroes who shed their blood and lost their lives. You are now lying in the soil of a friendly country. Therefore, rest in peace. There is no difference between the Johnnies and the Mehmets to us where they lie side by side here in this country of ours. You, the mothers who sent their sons from faraway countries, wipe away your tears, your sons are now lying in our bosom, and are in peace. After having lost their lives on this land they have become our sons as well…” Türkçesi: “Bu memleketin topraklarında kanlarım döken kahramanlar! Burada, dost bir vatanın toprağındasınız. Huzur ve sükûn içinde uyuyunuz. Sizler, Mehmetçiklerle yanyana koyun koyunasınız. Uzak diyarlardan evlatlarını harbe gönderen analar! Gözyaşlarınızı dindiriniz. Evlatlarınız bizim bağrımızdadır. Huzur içindedirler ve rahat uyuyacaklardır. Onlar bu topraklarda canlarını verdikten sonra, artık bizim evlatlarımız olmuşlardır.” Atatürk’ün ANZAC askerlerinin annelerine seslenişindeki bu sözlerin kaynağı, Atatürk döneminin İçişleri Bakanlarından Şükrü Kaya’dır. Şükrü Kaya bu sözleri, Atatürk’ün bizzat yazıp kendisine verdiğini söylemiştir. Atatürk’ün sözlerinin aslı ile yabancı dil çevirileri arasında ise fark vardır. Fark; yabancı dildeki çevirilere sözlerin aslında olmayan “bizim için Johnnyler ile Mehmetler arasında bir fark yoktur” (There is no difference between the Johnnies and the Mehmets to us / Il n’y a pas de différence entre les Johnnies et les Mehmets qui reposent côte à côte dans ce pays qui est le nôtre) tümcesinin fazladan eklenmiş olmasıdır. (Ayrıntılı bilgi için lütfen tıklayınız) [1]AA, “Yeni Zelanda’nın Pukeahu Ulusal Savaş Anıtı Parkı’nda Türk Anıtı açıldı”, 20.03.2017, erişim: 03.05.2025 [2] Wikipedia, “Pukeahu Ulusal Savaş Anıtı Parkı”, erişim:03.05.2025 [3]NZ History – New Zealnd History, “Turkish Memorial – Pukeahu Park (Türk Anıtı – Pukeahu Parkı)”, erişim: 03.05.2025
Kanada-Newfoundland, St. John’s, Çanakkale Ruhu Anıtı: Atatürk’ün Gelibolu’da Yaşamını Yitirenlerin Annelerine Seslenişi Kanada-Newfoundland, St. John’s, Çanakkale Ruhu Anıtı: Atatürk’ün Gelibolu’da Yaşamını Yitirenlerin Annelerine Seslenişi Atatürk’ün Çanakkale Savaşlarında Gelibolu’da yaşamını yitirenlerin annelerine seslenişindeki özlü sözleri, Kanada’nın Newfoundland eyaletinin başkenti St. John’s’da bulunan Çanakkale Ruhu Anıtının bilgilendirme panosunda yazılıdır. Çanakkale Ruhu Anıtı Çanakkale Ruhu Anıtı, Çanakkale Şehitler Abidesi ve Türk Bayrağı formlarını üzerinde taşımaktadır. Kültür ve Turizm Bakanlığınca tasarlanmış ve Karabük’te dökümü gerçekleştirilmiştir. Cumhuriyetimizin 100.yılında, Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanlığı koordinasyonunda I.Dünya Savaşında Çanakkale’de hayatını kaybeden Türk askerlerinin aziz hatırasını Kanada’da sonsuza kadar yaşatmak için yapılmıştır.[1] Kanada, I. Dünya Savaşında Gelibolu Yarımadası’nda savaşan ülkeler arasındadır. Newfoundland ve Labrador Eyaleti bölgesinden gelen 34 subay ve 1.042 erden müteşekkil Newfoundland Alayı, 1915’in Eylül ayında Gelibolu’da savaşa katıldı, özellikle cephenin tahliyesi esnasında önemli görevler aldı. Alay, Çanakkale’den sonra Batı Cephesi’nde de farklı muharebelere katıldı ve gösterdiği başarılar dolayısıyla Büyük Britanya Kralı 5. George tarafından isimlerinin önüne Kraliyet unvanı verilerek ödüllendirildi (Newfoundland Kraliyet Alayı-Newfoundland Royal Regiment). Kanada’nın Newfoundland ve Labrador eyaletinin I. Dünya Savaşı sırasında ölen askerleri için Çanakkale’de anıt dikme talebi Türkiye tarafından uygun bulunmuş; bu alayın sembolü olan bir Karibu heykeli dikilmesine karşılık, eyalet başkenti St. John’s’ta da Çanakkale şehitlerini yaşatan bir abidenin konması kararlaştırılmıştır. Caribu Heykeli, Çanakkale Tarihî Alanı’nda Softa Tepe’de (Hill 10) 23 Eylül 2022 tarihinde Newfoundland ve Labrador Eyaleti Başbakanı Andrew Furey ile Kanada Gazi İşleri Bakanı Lawrence Archibald MacAulay’in; ülkemizden de Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ve Çanakkale Valisi İlhami Aktaş’ın da katıldığı törenle açıldı. Türk askerini onurlandıran ve Çanakkale Muharebelerini sembolize eden Türk anıtı (Çanakkale Ruhu Anıtı) ise St. John’s şehrinde, alayın da eğitim yaptığı tarihî meydanda 28 Eylül 2023 tarihinde açıldı. Anıtı’nın açılışında Dışişleri Bakan Yardımcısı Ahmet Yıldız, Newfoundland ve Labrador Eyalet Valisi Judy Foote, Çanakkale Valisi İlhami Aktaş, Tarihî Alan Başkanı İsmail Kaşdemir’in yanısıra; eyaletlerin başbakanı Dr. Andrew Furey, Türkiye Cumhuriyeti Kanada Büyükelçisi Esra Demir ve çok sayıda davetli yer aldı.[2] Geneli itibariyle çağdaş bir mezar taşı şeklindeki anıtın ön yüzünde dalgalanan Türk Bayrağı, arka yüzüne doğru Çanakkale Şehitleri Anıtına gönderme yapan bir kesit yer almaktadır. Zemine doğru ise bölgenin arazi yapısı biçiminde yüzeyler ve gelincik çiçeklerinin rölyef şeklinde olduğu bir yapı ile bütünleştirilmiştir. 3 m yüksekliğindeki anıt, beyaz granit boyalamalı kaidesiyle birlikte 3.40 metredir. Anıtın üst bölümünde oluşan boşluk/pencere formu, Türkiye’den (Çanakkale’den) Kanada’ya (St. John’s) ve anıtın dikildiği yerden Çanakkale’ye uzanan bir bakışın ufkun-yolun (barışın ve dostluğun) penceresi olarak da değerlendirilmektedir. Anıt alanındaki bilgilendirme panosunda ise, Çanakkale Muharebeleri ve Türk Anıtı konu başlıklarına esas açıklamalar ile Atatürk’ün Gelibolu siperlerindeki bir resmi ve Çanakkale Savaşlarında Gelibolu’da yaşamını yitirenlerin annelerine seslenişindeki özlü sözleri İngilizce, Fransızca ve Türkçe olarak üç ayrı dilde yer almaktadır: Türkçe: “Bu memleketin topraklarında kanlarım döken kahramanlar! Burada, dost bir vatanın toprağındasınız. Huzur ve sükûn içinde uyuyunuz. Sizler, Mehmetçiklerle yanyana koyun koyunasınız. Uzak diyarlardan evlatlarını harbe gönderen analar! Gözyaşlarınızı dindiriniz. Evlatlarınız bizim bağrımızdadır. Huzur içindedirler ve rahat uyuyacaklardır. Onlar bu topraklarda canlarını verdikten sonra, artık bizim evlatlarımız olmuşlardır.” İngilizce: Those heroes who shed their blood and lost their lives. You are now lying in the soil of a friendly country. Therefore, rest in peace. There is no difference between the Johnnies and the Mehmets to us where they lie side by side here in this country of ours. You, the mothers who sent their sons from faraway countries, wipe away your tears, your sons are now lying in our bosom, and are in peace. After having lost their lives on this land they have become our sons as well…” Fransızca: “À ces héros qui ont versé leur sang et perdu la vie: vous reposez désormais dans la terre d’un pays ami. Reposez donc en paix. Il n’y a pas de différence entre les Johnnies et les Mehmets qui reposent côte à côte dans ce pays qui est le nôtre. Vous les mères, qui ont envoyé vos fils de pays lointains, séchez vos larmes; Vos fils se reposent maintenant en paix dans notre giron. Après avoir perdu la vie sur cette terre, ils sont devenus nos enfants.” Atatürk’ün ANZAC askerlerinin annelerine seslenişindeki bu sözlerin kaynağı, Atatürk döneminin İçişleri Bakanlarından Şükrü Kaya’dır. Şükrü Kaya bu sözleri, Atatürk’ün bizzat yazıp kendisine verdiğini söylemiştir. Atatürk’ün sözlerinin aslı ile yabancı dil çevirileri arasında ise fark vardır. Fark; yabancı dildeki çevirilere sözlerin aslında olmayan “bizim için Johnnyler ile Mehmetler arasında bir fark yoktur” (There is no difference between the Johnnies and the Mehmets to us / Il n’y a pas de différence entre les Johnnies et les Mehmets qui reposent côte à côte dans ce pays qui est le nôtre) tümcesinin fazladan eklenmiş olmasıdır. (Ayrıntılı bilgi için lütfen tıklayınız) [1] T.C. Çanakkale Valiliği “Kanada’da Çanakkale Ruhu Anıtı’nın Açılışı Gerçekleştirildi”,29.09.2023, erişim. 24.04.2025 [2]Tarih Dergi, “Çanakkale Şehitleri Kanada’da, Newfounland ise Sofa Tepe’de”, Aralık 2023, erişim: 24.04.2025